Umudun Var Mı?

Umut; başımıza gelen olay ya da durumlar karşısında olumlu sonuçlar çıkabileceği ihtimaline dair duygusal inancımızdır. Umudunu yitirmiş bir insan hayattan beklentisiz, mutsuz, depresif, içine kapanık gibi birçok olumsuz duygu durumuna sahip olabilir. Peki umut bize ne verir? Umudunu yitirmeyen bir insan olursak nasıl bir hayat bizi bekler? Ünlü filozof Aristoteles'in bir sözünden bahsetmek istiyorum; "umut, bir şeyin olmasını beklemekle beraber onun için arzu duymaktır; arzulanan şeyi beklemektir" demiştir. Evet tam olarak budur işte önemli olan arzu duymak. Olumsuz bir durumla da karşılaşsak bu olumsuzluğun elbet geçeceğini ya da iyi ki bunu da yaşadım diyebilmektir. Hedeflerine, hayallerine ya da istediği her neyse umudunu yitirmemektir. Umutlu olmak; yağan yağmurun ardından güneşin ortaya çıkacağını belki de o an bir gökkuşağını görebilmeyi beklemek gibidir. Olaylar, durumlar karşısında beklenmesi gereken uzun süreç, belirsizlik, talihsizlikler bizim umudumuzu azaltabilir. Bu içimizdeki umudu yaşatmakta onu soldurup yok etmekte bizim elimizdedir aslında.. Umudumuzu kaybedersek sürekli isyan eder, şikayetlerde bulunur, motivasyonu eksik ve hayata dair her şeyi siyah beyaz görürüz. Öyle değildir aslında hayat.. Siyah beyazların olduğu bir yerde mutlaka sarı, mavi, kırmızı yani renkli bir alanda vardır bunu sadece fark edip görmemiz gerekir. Umutta tam da böyledir aslında.. İçimizde yaşadığımız kin, öfke, suçluluk gibi duyguların yanı sıra mutluluk, huzur, güven, olumlu düşünme gibi kıymetli duyguların farkına varıp bu duygulara daha çok depolama yapmak gibidir. Hayallerimize, isteklerimize, inançlarımıza karşı umutlu olmak demek bizi huzurlu bir alana davet etmek demektir. Elbette bu sahip olduğumuz umudun gerçekçi olması da umutlu olmak kadar önemlidir. Gerçekleşme ihtimali yüksek elbet bir gün sahip olunacak bir durum ve gerçeklik payı yüksek durumlara karşı umut beslemek gereklidir. İhtimal söz konusu bile olmayan durumlara karşı umut beslemek en nihayetinde bizi hayal kırıklığına sürükler. Nasıl küçük bir çocuk düştüğünde yerden kalkmasını biliyorsa; umutta böyle bir duygudur işte. Yaşadığın her ne olursa olsun, bir yerlerde seni bekleyen onu fark etmen gereken bir umudun olduğunu unutmaman gerektiğidir. Her durum karşısında umutla bekleriz belki seviniriz belki üzülürüz ama içimizdeki o ilk duygu hep umuttur. Gerekli olan tek şey; bu umudu hiç bir zaman kaybetmememiz gerektiğidir.