top of page

Katarsis

İlkay Yaren Hayat,Sinem Demirtaş,Esmanur Meteris

Çoğumuz günlük hayatta bazen duyulmayacağımızı, bazen içte ve dışta çatışma yaratacağımızı düşünerek kelimelerimizi ve duygularımızı kendimizden dahi saklıyoruz. Bastırılan duygular zaman içinde birikip çözülmesi, açığa çıkması daha da zor bir yumak haline gelebiliyor.

ree

Sonra o yumak beklemediğimiz anlarda çözülmeye başlıyor. Örneğin yorucu ve yıpratıcı bir ilişkinin bitiminde gelen yeniden doğmuşçasına bir sevinç yaşadığımız veya gün sonunda izlediğimiz bir filme ağladığımızda “Niye bu kadar ağladım bilmiyorum” dediğimiz zamanlar hep çözüldüğümüz anlardır. Bu çözülmenin adı katarsis.

Amerikan Psikologlar Derneğine göre katarsis, psikanalitik kuramda, daha önce bastırılmış olan duyguların deşarjı ve bu duyguların tekrar bilinçlenip yeniden keşfedildiğinde ortaya çıkan travmatik olaylarla bağlantılı olarak kendini gösterir.

Köken itibariyle katarsis sözcüğü ilaç vermek, arıtmak, arınmak, ilaçlarla iç söktürmek gibi anlamlara gelmekle birlikte, sözcük daha sonra ruhsal rahatlama anlamında da kullanılmaya başlamıştır.

Psikolojide ise katarsis negatif duygularımızı boşalttığımız bir yöntem olarak açıklanabilir. Problemlerin uzun süreden beri var olduğu içimizdeki o boşlukları havalandırmak, temizlemek gibi bir şeydir. Sizin öfkenizin ve üzüntünüzün sizden gitmesini sağlamak ve daha sağlıklı, daha aydınlık ve daha huzurlu bir zihin oluşturmanızı sağlamaktır.

Günlük hayatta katarsisi en çok tetikleyen hisler öfke ve üzüntüdür. Katarsise neden olan faktör kişisel deneyimle ilişkili olabileceği gibi, herhangi bir uyarıcının oluşturduğu etkiden de kaynaklanabilir. Bu noktada uyarıcının etkisini kişisel dinamiklerden ayrıştırmak ne kadar mümkündür bilinmiyor. Sonuçta bir kişiyi ağlatan film ya da trafikteki sinir bozucu sürücü başka bir kişiyi aynı şekilde etkilemeyebilir. Yani her olguda olduğu gibi bu da kişiye özel bir kavramdır.

Günlük hayatımızda çatışmadan korkmadan duyguları kelimelere dökebilmek çok önemli ve kıymetli. Çatışmadan kaçıldığında, çatışma yok olmaz, bilinçdışında büyümeye devam eder. Ve aniden dışa vurulabilir. O zaman da aniden çıkagelen katarsis geçtikten sonra sizi nelerin tetiklemiş olabileceğini gözden geçirmek faydalı olacaktır.


Ağlayarak açılmak olarak adlandırılan deyim katartik sürece iyi bir örnektir. Mezara giderek sevdiklerini ziyaret eden biri, bir dış uyaranla katartik süreç içine girerek rahatlar, halkın deyimiyle ağlayarak açılır. Yine iki dostun dertleşerek aralarındaki acıyı paylaşmaları anlamına gelen içini dökmek, insanlarda sağaltım sağlar. Ya da dinlediğiniz müzikler size bu durumu yaşatabilir. Örneğin Aşık Veysel'in şiirlerinde ifade ettiği düşünceler ya da kaygılar, ağırlıklı olarak felsefi veya varoluşsal bağlamdadır.


Aynı kaygıları yaşayan biri için, ozanla ortak bir paylaşım alanı bulması oldukça doğaldır. Böylelikle kişi, düşünceleri açısından yalnız olmamasından dolayı rahatlar. Bu bir bakıma, bir insanla ortak sırrı paylaşmış olmanın verdiği sevinç olarak da kabul edilebilir. Veya çok öfkeli bir anınızda bir nesneye vurmanızı ele alabiliriz.


Örneklere baktığınızda tüm bu olayların temelinde içinizdeki öfke, stres ya da üzüntünün dışavurumunu görürsünüz. Bu aniden gerçekleşen dışavurum sizi memnun etmeyebilir. Bu sebeple duygularınızı bastırmak yerine o anda yaşamaya çalışın ve derin bir nefes alarak yaşamaya kaldığınız yerden devam edin.

 
 
 

Yorumlar


İletişim

Sorularınız için bana ulaşabilirsiniz

Uzman Klinik Psikolog

Şevval Sünbüloğlu

​​

     0552 302 56 90​

     psikologsevvalbasar@gmail.com

Atatürk Mh. Çeşme Sk. Ayvazlar İş Merkezi, No:2 D:15 Ümraniye 

© 2019 Psikolog Sevval Sünbüloğlu- All rights reserved

bottom of page