Tükenmişlik
- bilgecelik
- 4 Şub 2021
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 7 Şub 2021
Zaman zaman kendimizi mutsuz, huzursuz, yetersiz, sıkılmış bir duygu durumunda bulabiliriz. Artık hiçbir şey bizi memnun etmiyormuş, hiçbir şeyden keyif almıyormuş gibi hissedebiliriz.
Elbette ki her gün mutlu, enerjik olmak mümkün değildir. Bazı günler vardır tüm gün uyumak ya da öylece boş vakit geçirmek isteriz.. Bazı günler de vardır huzursuz hisseder, endişelenir, konuşmak, dertleşmek içimizi dökmek isteriz. Gün gelir tükendim artık, bu hayat beni çok yordu, hiçbir şeyden keyif alamıyorum, hayattan hiçbir beklentim kalmadı diyerek hayıflanır dururuz. Tükenmeyiz aslında.. Tükenmiş gibi hissetmeyi böyle yansıtmayı bizzat isteriz. Peki ne olur tükenmiş gibi görünürsek ? Belki daha fazla ilgi daha çok kalabalık sofralar, daha çok gelen telefon aramaları, daha çok motive amaçlı konuşmalar.. Faydalı olur mu tüm bu saydıklarım belirli bir süre "evet" ama ya sonra? İnsan kendi iç dünyasına, hayatına, iş arkadaşlarına, sosyal yaşantı gibi normal rutinine döndüğü zaman ne hisseder tekrardan? Birilerin varlığı, desteği her insan için elbette ki bir ihtiyaçtır fakat burada önemli olan konu kişi kendi hissettiği ve yaşadığı duyguları biraz da kendisi kontrol edebilmeli, bu duygularla kendisi baş edebilmelidir. Tükendim derken bile bir umut vardır içinde insanın.. Tükenmediğini hala güçlü olduğunu hissettirecek bir şeylerin ortaya çıkması beklentisi.. Umut ve beklenti her insanın yaşamından ölümüne kadar ki zamanında hep vardır. Tükenmişlik kelimesini son zamanlarda sıklıkla kullanmaya başlandığının farkındayım. Bu bir şeyler kaçış gibi aslında. İş yükü fazla gelince tükendim artık, dert, sıkıntı fazla gelince "tükendim ben", belirsizlik, kaygı artınca bu hayatta tükendim artık.. Peki bu kadar tükendiysek niye hala yaşamak için sebeplerimiz, hedeflerimiz, umut ve beklentilerimiz var? Her durum/olay karşısında kendimizi yanlış ifade edersek istemesek de o yanlış ifade ettiğimiz durumu yaşarız işte. Stres hayatımızı önemli derecede olumsuz etkileyebilir. Stresli anlarda tükenmiş hisseder insan kendini.. Oysaki stresi yönetebilmek de kendimizi strese teslim etmekte bizim kontrolümüzdedir. Bu tür olumsuz etkileyici anlarda kendimize biraz vakit ayırmak, bu vakti gözlerimizi kapatıp en mutlu olduğumuz yada hayalini kurduğumuz anları düşünmek muhakkak iyi gelecektir. Denizdeki dalga sesleri, ormandaki kuş sesleri, odanın herhangi sessiz bir köşesi "kendimize ayırdığımız bu zaman dilimi" bize hissettiklerimizin neler olduğunu anlamamıza etkili bir şekilde yardımcı olacaktır. Aslında tükenmediğimizi içimizde bir yerlerde umutla, merakla bekleyen bir dünyanın kapısını açmamız gerektiğini ve bu kapının anahtarının yalnızca bize ait olduğunu bildiğimiz o an yeniden bağlanır, umutla tutunuruz.. Kendin için ayıracağın kısa bir zamanın içindeki dünyada yeni yollar keşfetmeni sağlayacak bir güç hep var.






Yorumlar