Toplumsal Miras
- psikologsevvalbasar

- 1 Ara 2020
- 1 dakikada okunur
Yazar:Nilay Ece Kaçar
Aslında toplumsal cinsiyet ayrımı farketmeden hepimizin yaptığı bir şeydir. Tabi ki her yaklaşım o zamandan ve yaşanılan kültürden etkilenerek gelişmiştir. Günümüzde ev işi ve çocuk bakımı ne yazıkki toplumsal cinsiyete bulaşmıştır.

Kadınlar, geleneksel bir şekilde erkeklerden daha fazla ev işlerini ve çocuk bakımını üstlenmeye devam ediyorlar. Ben bu yazımda kendi toplumsal cinsiyetlerimizin günlük hayatımızda nasıl varolduğunu, bu yerleri farketmeyi somut olarak deneyimlemenizi istiyorum.
Örneğin yetiştiğimiz aileyi düşünelim. Aile içinde iş paylaşımı nasıldı? Yemek hazırlama, temizlik yapma, ayakkabıları düzenleme, çocuğa bakım verme, çamaşırları yıkama vb.. 10-15 ev işi listeleyelim. Kim ya da kimler bu işleri yapıyordu yanlarına yazalım. Daha sonra yan tarafına şuanki ya da gelecekteki evimizde o işin aslında kimin yapması gerektiğine inanıyorsak onu yazalım. İşlerin sizin büyürken olduğu gibi yürütülmesini mi istersiniz yoksa farklı bir düzen mi kurmayı amaçlarsınız? Burada ne kadar fazla farklılık varsa, o kadar fazla toplumsal cinsiyetten söz edebiliriz. Farklılıkları görebilmenizin de zihinsel farkındalığımızla bir ilgisi var.
Genel olarak baktığımızda erkek ve kadının hem işinde hem evinde benzer gereksinimleri vardır. Farklılıklar da vardır. Bütün özelliklerimiz ile beraber, aile içi sorumluluklarımız denge ile yürütüldüğünde, sağlıklı ilişkileri mümkün kılar, nitelikli çocuk bakımını ve ilgili bir ebeveynliği destekler, gelecekteki çocuklarımızı sınırlı bir bakış açısından kurtarır. Böylelikle toplumsal cinsiyete karşı gerçek adımlar atabiliriz, ve bunu miras bırakabiliriz…
Kaynakça
Hendrick, S. Yakın İlişkiler Psikolojisi,nobel yayınevi.




Yorumlar