Pandemi Döneminde Stresle Baş Etme Yolları

Yazar:Ece Aydın

Zihnimiz bedenimiz üzerinde büyük bir söz hakkına sahiptir. Kendi içimizde yaşadığımız her türlü duygu bedenimize yansır. Adeta bedenimiz zihnimizin tercümanı gibidir. Pandemi dönemi dünyayı kimsenin açıklayamadığı bir belirsizliğe sürükledi ve birçok açıdan iç dünyamızı sarstı. Bu sonunu göremediğimiz süreçte bedenimize, duygularımıza ve hislerimize sahip çıkmalıyız.

Aslında kendimize sahip çıkmalıyız. Nasıl mı? Sosyal çevremizle bağlantıda kalarak, iletişim içerisinde olarak duygularımızı, hislerimizi paylaşma fırsatı buluruz ve bu sayede stresle baş etme mücadelemiz bizim için biraz daha kolaylaşır.

Duygularımızın farkına vararak, iç dünyamızda neler döndüğünü fark ederek stresle başa çıkmayı kolaylaştırabiliriz. Çünkü zihnin “farkında olma” durumuyla, hangi süreçlerden geçtiğimizi algılayabilmek sağlıklı bir psikolojinin ilk adımıdır. Rutin hayatımızı aksatmadan devam ettirmek “normal” algımızdan uzaklaşmamamız açısından önemlidir. Uyku ve yeme düzenimizi koruyarak hem bedenimize hem zihnimize iyi bakmalıyız. Beraberinde kendimize yeni rutin etkinlikler bulmak da stresin azalmasına katkı sağlayacaktır.

Stres soyut bir kavramdır fakat bedenimizdeki ortaya çıkış şekliyle somut olarak gözlemlenebilir. Araştırmalara göre stresin iskelet ve kas sistemimizde zedelenmelere yol açtığı bilinmektedir. Yoga pozları aracılığıyla kaslarımızın, eklemlerimizin ve kemiklerimizin esnekliğini ve dayanıklılığını geliştirebiliriz. Düzenli yoga yapıldığı zaman bu bölgelerimizdeki stresin sebep olduğu gerginlik ve kasılmalar azalarak fiziksel olarak denge ve uyum yeniden kurulur. Doğru nefes alma teknikleri ile kalp ve akciğerimiz desteklenir. Derin ve bilinçli alınan her nefes bizi zihinsel sakinliğe ve sağlığa yönlendirir. Bu sayede bedenin enerjisi artar, beden ve zihin arasındaki denge kurulur. Son olarak da hatırlatmak isterim ki profesyonel yardım almayı da arka plana atmamalıyız.