top of page

Kadın Olmak






Bu yazımda gündemden bir türlü düşmeyen, hepimizin var olduğunu bildiği , bazının ise görmezden geldiği bir konudan bahsetmek istiyorum. Kadına şiddet. Şiddetin sadece fiziksel olmadığını, istemediği bir şeyi yaptırmanın da şiddet içerdiğini vurgulayarak başlamak istiyorum yazmaya.

Kadına şiddet her şeyin başında; kadını inciten, ona zarar veren, özgürlüğünü kısıtlayan, benliğini yok saydıran bir eylemdir. Baktığımızda bu insan haklarına karşı işlenmiş bir suçtur. Dünyada yaygın olarak bilinen, aynı zamanda gözden uzakta tutulmaya çalışılan evrensel bir problemdir.

Topluluklar, dahil olduğumuz gruplar, gelenekler, sanki kadının gücünü hep unutturmaya çalışmış ve hizmete hipnoz olmak amacıyla var olmuş gibi. Kadının hayata dair konumları çoğu zaman ‘’başkaları’’ merkezli.

Hep kendimiz dışında her şey.

"İyi bir eş" , "iyi bir anne" , "iyi bir ev hanımı" , ‘’ İşine de evine de yetebilen süper kadın.’’... Peki kendilerine yetebiliyorlar mı ya da

Kendilerinde doğan kişisel ihtiyaçların farkına varmaya vakitleri var mı ?

Bu kimlikler sosyalleşmeye başladığımız andan itibaren bir bir üstümüze yapışıyor, başkalarının ihtiyaçlarını karşıladıkça bir yenisi doğuyor, artıyor, çoğalıyor, yetmemeye başlıyor ve kadın yok oluyor... Kabullenmek zorunda kalınıyor.

Kabullenmek zorunda kaldığın kimliğe ise ayak uyduramadığın zaman insan özsaygısını dahi yitirebiliyor. Bu oluyor çünkü. Kadınlar bağımsız bir birey olduklarını düşünemiyorlar.

Çocuğu için, eşi için, insanlar için, kurulu düzen için görmezden geldikleri çok şey oluyor. Kol kırılıyor, yen içinde kalıyor...

İnsan önce bir birey olmalıdır. Olmalı ki fikir yürütebilsin,

‘’ben buradayım ‘’

‘’yapmanı istemiyorum.’’

‘’hayır!’’

diyebilecek diyebilecek özsaygıya sahip olsun. Kimsenin birey olma hakkı elinden alınamaz çünkü. Kadınlar birçok kimliğe değil, öz kimliğe sahip olmalı. İstedikleri şekilde, istedikleri kadar ve istedikleri sürece karşılamalı ihtiyaçlarını.

Yalnızca yaptığı tercihlerle yoluna devam etmeli, kendisi için biçilmiş kaftanlarla değil. Ve bence hiç kimse yönetilen bir şeye dönüşmemelidir. İnsanları diğer canlılardan ayıran şey iletişim becerisidir çünkü. Saygı duymaktır, incitmemektir onu.

Hem de her anlamda.

Kadına şiddet; geçmişe ve geleceğe, bugününe ve yarınına ihanettir. Annene, çocuğuna , kız kardeşine, doğmuş bütün insanlığa , doğmamış bütün insanlığa ihanettir.

 
 
 

Yorumlar


İletişim

Sorularınız için bana ulaşabilirsiniz

Uzman Klinik Psikolog

Şevval Sünbüloğlu

​​

     0552 302 56 90​

     psikologsevvalbasar@gmail.com

Atatürk Mh. Çeşme Sk. Ayvazlar İş Merkezi, No:2 D:15 Ümraniye 

© 2019 Psikolog Sevval Sünbüloğlu- All rights reserved

bottom of page