İNATÇILIK NEDİR?
- nisanilayda
- 27 Oca 2021
- 2 dakikada okunur
Çevremizde kendini “kararlı” olarak tanımlayan insanlarla sıklıkla karşılaşırız. Peki, kişinin sahip olduğunu ifade ettiği özellik, kararlı olması mıdır, yoksa inatçı olması mı?
İnatçılık ve kararlılık günlük yaşam pratiğinde sıklıkla karıştırılan iki kavramdır. Kararlı kişi, sonuca odaklanan kişidir. Yani onun için, istediği sonuca ulaşabilecek yöntem ve tutumlar, sonuç aynı kalmak kaydıyla değişebilmektedir. Fakat inatçı kişi, amaç ve yöntemi değiştirmemek konusunda ısrarcıdır. Onun için ulaşılacak sonuç o kadar da önemli değildir. Başlangıç ve sonuç arasındaki yöntemi doğru ya da yanlış ayırmaksızın, değiştirmemek için direnir. Bu da, çoğu zaman ısrar ve hataya sebep olmaktadır.
Hepimizin tahmin edebileceği gibi, bize sıkıntı veren, olumsuz olduğunu düşündüğümüz her davranış bir bozukluk ya da hastalık sayılmamaktadır. Bir durumun artık sağlıklı olmaktan uzaklaşması için, kişi ve çevresine zarar vermesi, kişinin günlük yaşamını ve işlevsel oluşunu önemli ölçüde etkiliyor olması ve kişinin iş, arkadaşlık, aile ilişkilerini önemli ölçüde bozuyor olması gereklidir.
İşte, inat dediğimiz noktada da, inat düzeyi, kişinin çevresinin bu inattan ne kadar etkilendiği önem taşımaktadır.
Patolojik inat ya da karşı gelme bozukluğu olarak söylenegelen kavram, aslında psikiyatrik olarak tanı alabilen bir durumdur. İnat davranışının üzerinde, çocukluk yaşantıları ve aile tutumlarının etkili olduğu da çoğu ruh sağlığı uzmanı tarafından onaylanmaktadır. Örneğin, çocuk bir davranışı her yaptığında ödüllendiriliyor, fakat yapmadığında bunun ödül/ceza herhangi bir getirisi olmuyorsa, bu çocuk kendiliğinden bir şey yapmak istemeyebilir. Çünkü, onu kendiliğinden bir davranışı başlatması için motive eden bir kaynak yok. Hal böyle olunca, çocuk kendiliğinden bir davranışı başlatmayı bırakıyor. Ve bu da aile ve çocuk arasında “inatlaşma” denilen durumu ortaya çıkarıyor.
Çocukluk çağında görülen patolojik inat, tedavi edilmediğinde, ergenlik başta olmak üzere, ileri yaşam evrelerinde kişinin ve çevresindekilerinin hayatını oldukça zorlaştıran bir yapıya dönüşebilmektedir.
Uzmanlara göre çocukluk çağındaki dikkat eksikliği, saldırganlık ve kolay ağlama patolojik inat belirtisi olabilmektedir.
Tedavi için önemli kriter; çatışmanın tespit edilmesi ve çözülmesidir. Yani; bu bir inat mı, aileye karşı meydan okuma mı, bir direnme mi, inattan bağımsız farklı bir hastalık/bozukluk mu, ya da bir tutum hatası mı?
Doğru ve yeterli bir uzman desteği, ailenin varsa yanlış tutumlarının değiştirilmesi ve bunda süreklilik sağlanması, hem çocukluk çağını hem de çocuğun gelecek yaşantısını daha kaliteli hale getirecektir.
Comments