top of page

Hayat Pusulaları: Bağlanma Stilleri


İnsanlar kişiler arası ilişkilerinde kendi benliğini yaratır ve kendine, dünyaya ve diğerlerine karşı atıflarda bulunur der, Sullivan.



Kişiler arası ilişkilerde bireylerin benliğini yaratmadaki en önemli ilişki, bakım veren-çocuk ilişkisidir. Ebeveyn-bebek ilişkisi yaşam boyu kurulan ilişkilerin kökünü oluşturmaktadır.

Ebeveynlerimizin davranışlarına karşılık olarak, hayatta kalabilmek adına birtakım reçeteler yaratırız.

Yaşam boyu karşılaşılan tüm ilişkilerde bu ilişkide öğrenilen reçeteleri kullanılırız.  İnsanların ve dünyanın güvenilir/güvenilemez olduğunu bu reçeteler bize söyler. Bu reçete ile insanlara yakınlaşır ya da uzaklaşırız. İlişki kurar, bütünleşir ya da ayrışır ve izole oluruz. Bu hayatla kurduğumuz ilişkinin niteliğini belirleyen reçetelere aslında bağlanma stilleri diyebiliriz.


Bağlanma, bakım veren üzerinden dünyayla kurulan bağ süreci olarak özetlenebilir. Bağlanma üzerine atılan teoriler John Bowlby ile başlamış ve Mary Ainsworth ile devam etmiştir.


Bağlanma teorisinin özünde bireylerin güven, sevgi ve huzur gibi ihtiyaçlarını başkasından sağlama ihtiyacı yatmaktadır. Bu teoriye göre erken çocukluk döneminde bakım verenlerle yaşanılan deneyimler, ilerideki dönemlerde kurduğumuz ilişkilerdeki beklentilerimizi etkilemektedir. Bu beklentiler üzerinden yaşadığımız hayatı ve kurduğumuz ilişkileri kurgularız, pusulamız bakım verenimiz ile kurduğumuz ilişkidir, bu pusula ilişkilerimizin seyrini belirler.


Bağlanma stillerimiz, bizim hayat pusulalarımız ise eğer 4 farklı çeşitte pusula bulunmaktadır:


1.Kaygılı-Güvensiz: Kaygılı bağlanma stiline sahip olan bireyler dünyaya kaygılı bağlanmışlardır. Alt fonda zeminsizlik hakimdir. Bitmek tükenmeyen bir tetikte olma hali bireyleri ve ilişkileri tüketmektedir. Kaygılı bağlanan bireylerin ebeveynleri, çocuklarına genellikle karışık mesajlar vermişlerdir. Bir yakın, bir uzak; iletişimin devamlılığı zayıf; duygusal bağ var, yok; duyuyor, duymuyor... Karmaşık mesajlar verilmesi sonucu çocuk hayatta kalabilmek ve sevilmek adına sürekli tetikte kalmak zorunda kalır ve verilem tüm mesajlara karşı hassaslaşır. Bu şekilde kişi karşıdakine ve mesajlarına bağımlı hale gelir. Kişiye bağlı değil; bağımlı olur. Duygusal dalgalanmaları ve onay ihtiyaçları fazlalaşır. Bu bağlanma stiline sahip olan bireyler; ileride ilişkilere bağımlı, karşıdakinin onun hakkında ne düşündüğü ile meşgul, onaylanma ile kendini değerli hisseden ve duygusal dalgalanmalar yüzünden entelektüel potansiyeline ulaşamayan yetişkinler olmaktadırlar.


2.Kaçıngan-Güvensiz: Erken çocukluk döneminde ebeveyni tarafından görülmeyen, onaylanmayan çocuklar dünyaya kaçıngan bağlanırlar. Hayatta kalmak ancak ilişkiden kendini sakınmakla, iletişime geçmemekle mümkün olur ve bu nedenle bu kişiler ilişki kurmaktan kaçınırlar. Görülmeyen çocuk, bağ kurmak yerine erkenden bağımsızlaşır, kendine ayrı bir dünya yaratır ve "babana bile güvenme" mottosunu benimser. Bu kişiler ileride entellektüel becerilerini ön plana koyan, kendi ya da karşısındakinin duygularını okuyamayan yetişkinlere dönüşürler.


3.Karmaşık-Güvensiz: Ebeveynleri duygusal ve fiziksel olarak korkutucu çocuklar, bu bağlanma stiline sahip olmaktadır. Çocukluğunda fiziksel, duygusal ve cinsel şiddete, ihmale uğrayan çocuklar, dünyaya karmaşık bağlanır. Çocuğun güvenlik ihtiyacı ebeveynin ile kal derken; ebeveyninden gelen mesajlar kaç demektedir ve bu şekilde çocuk için dünya, karmaşık bir hal almaktadır. Bu kişiler yakınlık kurmak isterken bir yandan ilişkiden korkmaktadır.


4.Güvenli: Ebeveynin çocuğun ihtiyaçlarına devamlı olarak, doğru yer ve zamanda cevap verdiği bağlanma stilidir. Ebeveynin güvenli liman olduğu durumlarda çocuk dünyaya da güvenli olarak bağlanır. Dünya ve insanlar güvenlidir. Kişi kendine ve potansiyeline güvenir. Güvenli bağlanma, her anlamdaki gelişimi mümkün kılan bir pusula görevi görmektedir.


Pusulanın güvensiz olandan güvenli olana dönüşmesi mümkün mü?


Yeni yapılan araştırmalar sonucunda güvensiz bağlanma stiline sahip bireylerin, ilerleyen zamanlarda kurduğu ilişkiler sayesinde güvenli tarafa geçebildiğini göstermiştir ve buna da "kazanılmış güvenli bağlanma" adı verilmiştir.


Kısacası hangi pusulaya sahip olursanız olun; pusulayı değiştirmeden sadece pusulayı başka şekilde anlamlandırmayı öğrenerek güvenli pusulalara sahip olabiliriz.


Pusulanın güvenli olması; şimdi ve burada var olarak, geçmişi şimdi ve burada yeniden kurgulayarak, geçmişin tetiklenmelerini fark ederek, tetiklenmelere tutsak olmayarak, geçmişten anlam çıkaracak hikayeler yazarak mümkün olabilir belki.


Peki ya sizin pusulanız?

 
 
 

Comentarios


İletişim

Sorularınız için bana ulaşabilirsiniz

Uzman Klinik Psikolog

Şevval Sünbüloğlu

​​

     0552 302 56 90​

     psikologsevvalbasar@gmail.com

Atatürk Mh. Çeşme Sk. Ayvazlar İş Merkezi, No:2 D:15 Ümraniye 

© 2019 Psikolog Sevval Basar- All rights reserved

bottom of page