Eleştirilerle Baş Etme
- bilgecelik
- 18 Şub 2021
- 2 dakikada okunur
Günlük hayat içerisinde diğer insanlar tarafından türlü türlü eleştirilere maruz kalabilirsin. Maruz kaldığın eleştirilerin bir kısmını gerçekçi, doğru ve mantıklı bulurken bir kısmını da sana haksızlık yapıldığını düşünebilirsin. Eleştiriye maruz kalmak ya da eleştirilere açık olmak doğru zamanda yapıldığında insanı farklı bakış açısı kazandırmaya ve doğru yolu göstermeye yarayabilir. Fakat yerinde olmayan eleştireler de insanı bir hayli üzebilir, kendi içinde yeri doldurulamayan boşluklara neden olabilir. Eleştirilerden çok etkilenen biriysen eğer her eleştiri aldığında hayatı kendine zindan edebilirsin. Eleştirilere açık bir insan olursak, nerede yanlış yaptığımızı, neleri doğru yapmamız gerektiğini, neyi ne zaman ne şekilde yapılması gerektiği ile ilgili kazanımlara sahip oluruz aslında. Burada asıl önemli olan; eleştirilere yüklediğimiz anlam ve seni eleştiren insanlara karşı gösterdiğin tepkilerdir. Çevremizdeki insanlar her zaman eleştirecek konular bulabilirken bizim her söyleneni dikkate almadığımız anlarda iç huzuru sağlayabiliriz. Eleştiri elbette her zaman olumsuz ya da kötü değildir.. O anki ruh halimiz neyse o şekilde algılarız bize yapılan eleştiriyi.. Dikkat etmemiz gereken seni eleştirenin kim olduğu. Eleştiri yapanın kim olduğu eleştirinin içeriğinden daha önemlidir. Kurduğumuz ilişkilerde ailemizi ve arkadaşlarımızı, iş arkadaşlarımızı yakın çevremiz olarak algılarken bir de bize biraz daha uzak olan bir çevremiz vardır. Aramızda çok fazla samimiyet olmayan ama tanıdığımız insanlar vardır ya da bazen hiç tanımadığın bir ortama ilk defa girdiğinde etrafında gördüğün insanlar.. İşte bu yüzden sana yapılan eleştirinin kim tarafından yapıldığı bu noktada çok önemlidir, hayatındaki samimiyetine inandığın insanların eleştirilerini dikkate almak fakat dışarıdan gelen eleştirele de açık olmak önemli rol oynar sağlıklı ilişki ve kişilerde. Hayatında yer alan kişilerin sahip oldukları roller yönündeki eleştirilere dikkat etmelisin. Örneğin; çok samimi olmadığın hiçbir paylaşımda bulunmadığın bir iş arkadaşın gelip sana evliliğin hakkında ya da özel hayatın hakkında bir eleştiri de bulunursa burada dikkate alman gereken konu yapılan eleştiri değil eleştiriyi yapan kişinin senin hayatına hakim olmadığı konuda sana eleştiride bulunmasıdır. İşte bu noktada bir sorun var demektir. Eleştiriyi yapan kişinin niyeti diğer önemli hususlardan bir diğeri.. Her eleştiri elbette kötü niyetli değildir, doğru ve yapıcı eleştiriler kişisel gelişimimize yarar sağlayabilir. Yapıcı eleştirinin ardından nerede hata yaptığımız, neyi düzeltmemiz gerektiğini, hangi alanda eksiklerimizin olduğumuzu anlayabiliyorsak işte o zaman eleştiri yerinde bir eleştiri olmuştur. Bu eleştirilerin ardından hayatımızı daha doğru bir şekilde, daha sağlıklı kararlar alarak devam ettiririz. Yapılan eleştiriler karşısında savunmaya geçerek, karşı tarafa öfkeyle tepki verdiğimizde ilişkilerimizde yapıcı değil yıkıcı oluruz. Ve bu yıkıcı ilişki bize bir fayda sağlamaz aksine bir şeyleri düzeltmek için daha çok çaba sarf etmeyi gerektirir. Eleştiri karşısında "bu geribildirimin için teşekkür ederim bu durumda ne yapmamı önerirsin?" diye karşı tarafa yaklaşımda bulunduğumuzda ilişkilerimizin daha sağlıklı ve yapıcı olduğunu görürüz. Ve böylelikle eleştiri bizim için öfke patlamalarına değil kişisel alanımıza olumlu gelişme olarak katkı sağlar. Savunmaya geçerek yıkıcı olmak yerine kabul ederek yapıcı olmak hepimizin hayatında fark yaratabilir.






Hocam , iyi diyorsunuz hoş diyorsunuz fakat bunu yapmak zor bence. Çünkü o anda tepki çıkıveriyor. Eleştirilere kendimi alistirayim diyorum fakat onlara sessiz kalırken veya müspet bir cevap vermeye zorlarken kendimi gerçekten berbat hissediyorum. Ve illa ki bir yerde tepki veriyorum. Bu da ilişkileri etkiliyor. Üstelik insanlar da eleştiri konusunda çok acımasızlar tepki göstermeyince daha da yukleniyorlar. Ozellikle hassas biriyseniz size daha acimasizlar. Bu durumda ne yapacağımı şaşırdım. Örneğin iş yerimde yargı cümleleriyle karşılaştığımda bir anda içerden kılıçlar-kalkanlar çıkıyor sanki.. iletişim üzerine Doğan cuceloglunun kitabı var ondan mı baslamaliyim yoksa özgüven ile alakalı bir kitap mı okumalıyım sizce ..?