Başarım Benim mi? Tesadüf mü?
- psikologsevvalbasar

- 17 Ara 2020
- 2 dakikada okunur
Yazar:Nisan İlayda Kocaman
Daha önce kendinizi hiç “aslında ben başarılı değilim, bir gün herkes bunu anlayacak.” derken ya da siz kendinizi başarılı hissetmiyorken çevreniz tarafından çok başarılı olduğunuzun söylendiği zamanların içinde buldunuz mu?

1970’li yıllarda psikolog uzanne Imes ve Pauline Rose Clance tarafından ortaya çıkarılan Impostor Sendromu, Türkçe çevirisiyle Sahtekarlık Sendromu, tam da bu örneği tanımlamaktadır. Burada, önemli nokta, kişinin gerçekte sahtekar olması değil, başarılarını bir tesadüf gibi algılamasından dolayı, aslında düşünüldüğü kadar başarılı olmadığı, çevresinin ya da işverenin bunu bir süre sonra anlayacağı kaygısıyla kendini sahtekarmış gibi hissetmedir.
Bu kişiler, her ne kadar çalışılıp emek verilerek kazanılmış bir başarıya sahip olsalar da, bu başarıyı şans ya da tesadüf eseri elde ettiklerine inanmaktadırlar. Bu sebeple de potansiyellerini fark etme, başarılarını kabullenme gibi davranışları gösterememektedirler.
İmpostor Sendromuna etki eden önemli faktörlerden birinin, mükemmeliyetçilik olduğu düşünülmektedir. Örneğin, akademik olarak çok başarılı bir çocuğun, ailesi tarafından yeterli takdiri görmediğini varsayalım. Bu çocuk, muhtemelen yetersiz olduğu, asla en iyisini yapamayacağı, ne kadar uğraşırsa uğraşsın çevresinin memnun edemeyeceğini düşünecektir. Bu sebeple de hep daha iyisi için çabalayacak fakat, yaptıkları gözüne çoğu zaman yeterli gelmeyecektir. Yine buna bağlı olarak, bu sendroma sahip kişiler, kendini değerlendirmede gerçekçi olmayan, çok yüksek standartlara sahip kişiler olmaktadırlar. (Imes & Clance, 1984).
İmpostor Sendromu “Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı” nda karşımıza çıkan bir bozukluk olmasa da kişinin ruhsal sağlığını negatif yönde etkilemektedir. Çünkü, kendini sürekli yetersiz ya da insanları başarılı olduğuna inandırmış biri gibi gören kişi, kendini kaygılı ve stresli hissetmektedir.
Impostor Sendorumunda, başlıca yapılması gereken kişinin durumu kabullenmesi ve profesyonel destek almasıdır. Kişi, bugüne dek başardıklarını, uzmanlık alanlarını, bugüne ne emeklerle geldiğini gözden geçirmelidir. Herkes zaman zaman yetersiz hissedebilmektedir. Önemli olan, bu yetersizliği hayatın tümüne yaymaktan ve işlevselliği bozacak hale getirmekten uzak durabilmektedir.
KAYNAK
Young, V.(2003). The imposter syndrome: finding a name for the feelings. https://www.bbc.com/news/entertainment-arts-45407662




Yorumlar